Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Bilgi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Kasım 2014 Salı

Çocukluğumuzu Duygulandıran Mim #1

Plak

Alttaki Yazı uzun gelebilir Okuyun Çok duygulanacaksınız.

Eskiden ne facebook bilirdik ne twitter.. Ne Kim Kardashian'ı tanırdık ne de Jhony Deep'i.. Bi Angelina Jolie vardı bir de Brad Pitt.. Pepe ile Cailou ile büyümedik biz, pokemonlarla büyüdük.. Havalı çocuk, Facebook'ta 1000 tane arkadaşı olan, durumlarını 2000 kişi beğenen değildi; en çok kimin tasosu varsa oydu en havalı.. Kaldırımlarda toz içinde kalırdık, dizlerimiz kanardı.. Kabuk tutunca da yarayı kaldırmayı severdik. Sehpaları ters çevirip içine oturur sonrada kendimizi iterdik. Kaslı yakışıklı erkekler, güzel kadınlar değildi hayalimizdeki insanlar; anne ve babalarımızdı Hep onlar gibi olmak isterdik. Eskiden sadece gerçek olmadığını bildiğimiz halde 'Öcü'lerden korkardık. Şimdi, insanlar gölgelerinden bile korkuyorlar. Nerde o kaldırımlarda taso oynayan çocuklar ? Nerde bisikletin arka tekerleğine pet şişe sıkıştırıp motor sesi çıkaran çocuklar ? Evine ekmek götürebileni 'erkek' biliyorduk. Şimdi, sigara içip, kızlara laf atmanın 'erkeklik' olduğu sanılıyor Çok değil, bir kaç sene önceydi bunlar.. Ne oldu da değiştik ? Keşke hala yaramaz birer çocuk olsaydık da sadece dizlerimiz kanasaydı..
Duygulandım ;(


Böle metinler okudukca keşke bilgisayarım olsa yerine Keşke geçmişe geri dönebilsem diyorum. ( Tüm Büyüklerim derdi bu anılar hatırlandıkça gözlerinden bir tutam yaş olarak grei dönecektir . )

Lütfen yorumlarınızı bekliyorum.
Share:

28 Ekim 2014 Salı

Blog Yazarlarinin Mutlaka Yapmasi Gerekenler

Her zaman soyledigimiz gibi blog'unuza trafik sağlayacak internet siteleri kullanmak. Trafikten kastımız gercek bir okuyucu kitlesi bunuda sağlayan siteler dunya genelinde fazla olsada Turkiye'de sınırlı sayıda.

BUMERANG
Bumerang, HÜRRİYET'in bir alt sitesidir ve guvenilirdir. Levellendirme yapısı vardır yani uyelik tipleri (bronz uyelik vs) sizler hurriyete trafik sagladikca BUMERANG da size trafik saglar bu olay soyle gerceklesir ; BUMERANGa giriş yaptiktan sonra HURPASS linkine tıklayıp sitenizin adresini, konusunu ve etiketlerini eklemeniz gerekmektedir. Sizin üyelik tipiniz yükseldikce bumerang'da sizin reklaminizi daha cok yapar. BUMERANG'in alt forumu olan bir forumda YAZARKAFEdir yazarkafede yazar olabilmenin yolu yüksek tipte üyelik gerektirir. Yazarkafede yazarlar üst düzey blog yazarlarıdır. Blog ipuclari paylaşırlar, buluşurlar, seminer yaparlar vs.


SOSYAL MEDYA HESAPLARI

Sosyal medya hesaplarinizi güncel tutun. Sosyal medyadan gelen trafik google'de üst siralara tutunmanızı sağlar. Hesaplarinizda blogunuzda paylastiginiz yayinlarin dişinda baska bilgilerde payalşın ve ziyaretcilerin hesabiniza olan ilgisini arttirir. Hesabinızda paylaşacaklarinizi arka arkaya sıkıştırmayin günün farkli saatlerinde paylasim yapin.

REKLAM DUZENI

Bilinmedik kötü size para ödeyeceğini soyleyen reklam siteleri kullanmayin. Bu sitelerden aldiginiz kodlar tiklanmadan kapanmayan reklamlar koyuyor veya okuyucunun gozunun onunden gitmeyen bir banner haline geliyor bu da sitenizin seviyesini düşürüyor. Sidebar kismina ve yayin altina koyacağiniz reklamlar size başaridan sonra kazançta getirir.
Share:

Blog Sahiplerinin Yaptığı En büyük Hatalar

  Merhaba webmaster bankası okuyucularım. Siz değerli takipçilerimiz, yeni makale ile karşınızdayım. Aldığım sorular üzerine makaleyi yazma gereği duydum. Bir çok blog sahipleri blogun asıl amacının dışında işler yaparak bir yerlere gelmeye çalışırlar. Tabii bu süreçte bazı hatalara düşmektedirler. Çoğumuz bu hataları yaptık lakin hatalardan ders çıkaranlar da oldu hala devam edenler de... Bizler bu hatalardan ders çıkarmayı öğrenmezsek çok sıkıntı çekeriz. Blog sahipleri ve yazarlarının düştüğü başlıca hatalara göz atalım ne dersiniz? Belki içlerinde yaptığınız hataları keşfedip ders çıkartırsınız. Makaleyi yazma amacım da buydu. Hatalardan ders çıkartmayı öğrenerek siz değerli blog sahipleri bloglarınızı daha iyi yerleri taşımanıza az da olsa katkıda bulunmak istiyorum.

   Blog yazarlığı yapmak zor iştir. Blog yazarı olmak isteyen bir insanda emek,hırs ve öğrenme isteğiolmak zorunda. Blog yazarlığı konusu ile makalenin ne anlamı var? diyeceksiniz. Blog yazarlığı yapmayı tam olarak beceremediğimiz için zaman zaman bu hataları yaptık. Blogun ne işe yaradığını? İnsanlara nasıl hizmet etmemiz gerektiğini? gibi blogun asıl amacı hakkında yeterli bilgiye sahip olamadığımız için hata yapmaya her zaman elverişli oluyoruz. Blog, forum platformu gibi kopyalama yapıştır yapılan alıntı konuların paylaşıldığı bir platform hiç bir zaman olmamıştır. Blog benliğinizi temsil ediyor. Blog sizin sanal ortamdaki karakterinizin bir yansıması olarak düşünün. Siz benliğinizi başkalarını taklit ederek oluşturmaktan mı yanasınız? Çoğunuzun "Hayır" dediğini duyar gibiyim. Blogumuzu da öyle yapmayalım öyleyse? Alıntı konulardan uzak bizi yansıtan bizi temsil eden makalelerin olduğu yani bizim duygularımızın da azda olsa yer bulduğu bir platformu kurmaya ne dersiniz? Tabii bunları yapmak o kadar da zor değil. Ama "ZAMAN" istiyor. Zaman ile birlikte sabır. Ne kadar sabırlı olursak o kadar iyi iş yapabiliriz. Acele işe şeytan karışır diye boşuna dememişler. Her iş böyledir. Sabır ve zaman ister. Biz zamanı iyi kullanarak için sabrımızı da katarak işlerimizde başarılı olabiliriz. Ama bunları yaparken hırs ve öğrenme isteği de olacak bir insanda. Ya hocam bunları biliyoruz bize asıl makalenin amacını söyle neymiş bu hatalar? benzeri cümleleri söylediğinizi duyar gibiyim. Blogun asıl amacını nasıl yaratmamız gerektiğini öğrenmediğimiz sürece bu işte başarılı olmamız imkansıza yakındır. Blogun özgün olması en gereken konudur. Blogun özgün olacak arkadaş. Çalma çırpma, alıntı konulara gerek yok. Blogunda böyle işlere izin vermeyeceksin.

Blog ile özgünlük arasında bağıntıyı anlatan bir makalemiz var. Göz atmak isterseniz; Blog'da Alıntının Ne İşi Var? adlı makalemizi okuyarak bu konuda bilgi sahibi olabilirsiniz. Piyasada bir çok blog birbirine benzerdir. Nedense bu tip bloglar tutulmuyor. Aynı konuyu binlerce blog farklı farklı şeyler ekleyerek anlatmış. Ama işin amacı hep aynı. Böyle blogların tutulması çok nadir görünen bir durumdur. Biz de bu işe dikkat ederek blogumuza bizi yansıtan bir tarz yaratmalıyız. Bu tarzı nasıl yaratırız? Tarz yaratmak hem kolay hem zor iştir. En basitinden ziyaretçiyi yormayan bir tema her zaman birinci plandadır. Basit bir tema bulmak ile başlayabiliriz. Basit ama hoş olacak tema. Çok da basit olmasın biraz özelliği olsun. Genellikle bu sıralar turuncumavi ve kırmızı renkteki temalar meşhur. Sizlere turuncu bir temayı öneririm. Tabii ne demiştik başta? Sizin benliğinizi yansıtır blogunuz. Siz nasıl isterseniz öyle davranın tema konusunda. Ama dediğim gibi sade tema her zaman rakiplerinizden önde olmanızı sağlar. Temayı hallettik diyelim. Sadece tema ile tarz olacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İçerikleriniz ilgi çekici olmalı. En önemlisi de başlık. Başlığı ilgi çekici yazmaya özen gösterin. Bir tavsiye; Başlığı makaleyi yazdıktan sonra yazın. Eminim ki çok daha ilgi çekici ve makaleyi yansıtan başlık bulacaksınız. Makale yazma diliniz de farklı olsun. Bilirsiniz uzun makaleler pek okunmaz. Sadece göz gezdirilip geçilir. Siz makalenizi ilgi çekici bir şekilde yazın. Okuyucuyu makaleden ayırmayın. Okudukça okuyası gelsin. Bunu yapmak sizin yeteneğinize bağlı. Makale yazmanın da bir çok kuralı var. İmla kurallarına ve noktalama işaretlerine önem göstermeniz şart. Bariz hataları ayıklamanız gerekiyor. Her makalenizde en az 2-3 tane resim bulundurun. Çok faydasını göreceksiniz. Makaleniz tabii özgün ve uzun olacağından arama motorları size tolerans sağlayacaktır. En az 350 kelime bir makale kısa sürede index alırken; 50 kelimelik kısa bir makalenin index alması çok zordur. Makalenizin en az 350-400 kelime olmasına özen gösterin. Uzun makale yazmak şart değil. Ama uzun makaleler teknoloji, sosyal medya ve internet bloglarında önemlidir. Uzun makale yazmak siz blog sahiplerinin işine gelir. Sizi rakiplerinizden bir adım önde götürecektir. Kişisel blogu olanlar ise makale yazmaya hiç dert etmesinler. Dilediğiniz gibi yazın makalenizi. İmla ve noktalama işaretlerine dikkat ediniz yazar iken.

 Kişisel Blog sahipleri için eskiden yazmış olduğum bir makalem var oraya bakarak daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz. Kişisel Blog Nasıl Olmalı?Güncellik... Bugün pek söz etmedik bu konuda ama değinmeden geçemeyeceğim. Güncellik bir blogun diğer bloglardan en önemli artısı ve eksiğidir.  Blogunuzun bir ritmi olsun. Bazıları günde 10 makale paylaşırken diğeri 1 makale paylaşır. Bazısı haftada 1 makale bazısı hafta da 3 makale. Ama hep bir ritim vardır. Siz bu ritmi tutturursanız ziyaretçiniz de bu ritme alışması beklenir. Okuyucunuz bu ritme alıştığı zaman sizin için pozitif yönde bir iş olacaktır. Yazılarınız daha fazla okunacaktır. Çünkü sizden beklenen günde oradasınız ve okuyucularınıza bir yazı sundunuz. Böylece mükemmel bir kitleye sahip olabilirsiniz. Güncellik arama motorları tarafından da özgünlük kadar önemlidir. Hedefimize ulaşmakta sıkıntı çekmeyiz bunları yapar isek. Blogger alt yapısına sahip olan sitelerin özel bir seo çalışması yaptırmasına yahut yapmasına hiç gerek yoktur. Zaten blogger alt yapısına sahip olduğundan dolayı hazır bir seo geliyor. Seo çalışması yapmak için uğraşarak asıl amacınız olan blogunuzu unutmayın.





   Makale biraz uzun oldu sanırım. Fazla uzatmadan bitiriyorum. Erinmeyip okuyan takipçilerime veya yeni
ziyaretçilerime teşekkür ediyorum. Blog sahipleri, hepinize başarılar ve iyi bloglamalar.
Share:

27 Ekim 2014 Pazartesi

Telefonunuzu Şarj Süresini Uzatmak İçin 3 Önemli Kural


Telefonunuzu Şarj Süresini Uzatmak İçin 3 Önemli Kural,


Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya kullanımının da artması, mobil cihazlarımızın şarjlarının çok kısa sürede bitmesine neden oluyor.

Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya kullanımının da artması, mobil cihazlarımızın şarjlarının çok kısa sürede bitmesine neden oluyor. Sürekli şarj etmek de bataryaların ömrünü kısaltıyor. Peki bataryalı olarak kullandığımız elektronik cihazlarımızın batarya ömrünü uzatmak için neler yapmalıyız'44 yıldır Türkiye'nin enerji çözümleri markası olarak hizmet veren Tunçmatik'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, konuyla ilgili ipuçları veriyor;Cihazın Orijinal Şarj Aletini KullanınBataryanın uzun ömürlü olmasında kullanılan şarj aletinin etkisi oldukça büyük. Orijinal olmayan bir şarj aleti kullanıldığında cihazın pili daha çabuk ölür. Telefonunuzun orijinal şarj aletinin bozulması durumunda, kesinlikle yine cihazın kendi orijinal şarj aleti alınması önerilir. Aksi takdirde cihaz zarar görür. Şarj aletleri birbirine benzese de, çok mecbur olmadıkça farklı bir modelin şarj cihazı kullanılmamalıdır. Çünkü bunların güçleri farklılık gösterebilir.Şarjın Tamamen Bitmesini Sağlayın ve Tam Dolu Bataryayı Şarjda BekletmeyinKesinlikle cihazınızın şarjı tamamen bittiğinde şarja takın. Cihazınızı 'batarya zayıf' uyarısı verdiğinde şarja takmanız, bataryanızın ömrünü uzatacaktır. Bununla birlikte %100 dolu bataryanızı şarjda bırakmayın. Sıklıkla gece yatarken şarja takılan elektronik cihazlar için bu durum çok tehlikelidir.Şarj İşlemi Yarıda KesilirseCihazınız şarjdayken elektrik kesilir ya da acil bir işiniz çıkıp bataryanız tam dolmadan şarjdan çıkarmak zorunda kalırsanız, şarj tamamen bitene kadar cihazı kullanmaya devam edin. Şarjı tamamen bitmemiş cihazı tekrar şarj etmeye kalkmak bataryanın ömrünü kısaltacaktır.
Share:

Matruşka Nasıl Yapılır?




Matruşka, (Rusça: Матрёшка, telaffuz: [matriyoşka]) Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el yapımı olan bebekler ortasından açıldığında başka bir bebek çıkar, onu açtığınızda yine başka bir bebek çıkar. Tek anne figürünün içerisinde iç içe yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.
Matruşka bebeklerin 1890 yılında Moskova yakınlarında bulunan Abrentsevo Malikanesi'ne ait Çocuk Eğitim Atelyesinde doğduğu iddia edilmektedir. Birçok meşhur ve yetenekli Rus sanatçı, yerel oymacılar ile birlikte Abrentsevo Malikanesi'nin sahibi Mamontov’un atölyesinde çalışmaya başlarlar. İsmini çok beğenilen bir bayan olan Matrioska'dan aldığı söylenir.
Matruşka hem oymacılık hem de resim açısından Rusya’nın imajı ve ruhudur.
Matruşkalar genelde geleneksel Rus kıyafeti olan sarafan giymiş bebekler şeklinde boyanır. Ancak bazen Sovyetler Birliği liderleri olarak çizilmiş olanları da vardır.





Share:

25 Ekim 2014 Cumartesi

Rün nedir? Rün nasıl dizilir? AD - AP ve Tüm Rün ve Kabiliyet Dizilimi!

Rün dizilimi

Rün nedir?

League of Legends oyununda sizi diğer oyunculardan ayıran yani üstün tutan özel yetenekleriniz diyebiliriz. 

Nedir bu özel yetenekler?

Abilty Power - (AP) Yetenek Gücünüzü arttırmaya yarar.

Attack Damage - (AD) Saldırı Gücünüzü arttırmaya yarar.

Armor - Zırh'ınızı arttırır ve bu en önemli şeylerden birisidir.

Armor Pen - Karşıdakinin defansını sizin vuruşlarınıza karşı düşürmeye yarar. Eğer karşıdakinin defansı 40 ise bu rune sayesinde sadece sizin vuruşlarınızla 20'ye düşebilir.

Magic Pen - Armor Pen'in aynısıdır, fakat bu sefer rakibin Magic Resist oranında etki yapar.

Cooldowns - Skillerinizin zaman aralığını düşürmeye yarar. Normalde karakterinizin bir skili 6 saniyede dolarken bu Rune sayesinde 4 saniyeye inebilir.


Magic Resist - Büyü saldırılarına karşı, büyü kalkanınızı bir hayli yükseltir ve onlardan korunmanızı sağlar.


[AD] Saldırı Gücü Rün Dizilimi;

Büyükler (Cevher): Gelişmiş Saldırı Gücü Cevheri +2.25 (3 Adet)

Kırmızılar (Damga): Gelişmiş Saldırı Gücü Damgası +0.95 (9 Adet)

Sarılar (Mühür): Gelişmiş Zırh Mührü +1 (9 Adet)

Maviler (Nişan): Gelişmiş Büyü Direnci Nişanı +1.34 (9 Adet)

[AD] Saldırı Gücü Kabiliyet Dizilimi;

AD Kabiliyet Dizilimi


[AP] Yetenek Gücü Rün Dizilimi;

Büyükler (Cevher): Gelişmiş Yetenek Gücü Cevheri +4.95 (3 adet)

Kırmızılar (Damga): Gelişmiş Büyü Nüfuzu Damgası+0.87 (9 Adet)

Sarılar (Mühür): Gelişmiş Zırh Mührü +1 (9 Adet)

Maviler (Nişan): Gelişmiş Büyü Direnci Nişanı +1.34 (9 Adet)

[AP] Yetenek Gücü Kabiliyet Dizilimi;


AP Kabiliyet Dizilimi


[TANK - SUPPORT] Zırh - Destek Rün Dizilimi;

Büyükler (Cevher): Gelişmiş Zırh Cevheri +4.95 (2 adet) Gelişmiş Büyü Direnci Cevheri +4 (1 adet)

Kırmızılar (Damga): Gelişmiş Zırh Damgası +0.91 (9 Adet)

Sarılar (Mühür): Gelişmiş Zırh Mührü +1 (9 Adet)

Maviler (Nişan): Gelişmiş Büyü Direnci Nişanı +1.34 (9 Adet)

[TANK - SUPORT] Zırh - Destek Kabiliyet Dizilimi;

Tank - Support Kabiliyet Dizilimi


[ADC] Taşıyıcı Rün Dizilimi;

Büyükler (Cevher): Gelişmiş Saldırı Gücü Cevheri +2.25 (3 Adet)

Kırmızılar (Damga): Gelişmiş Saldırı Gücü Damgası +0.95 (9 Adet)

Sarılar (Mühür): Gelişmiş Zırh Mührü +1 (9 Adet)

Maviler (Nişan): Gelişmiş Büyü Direnci Nişanı +1.34 (9 Adet)

[ADC] Taşıyıcı Kabiliyet Dizilimi;

AD Carry Kabiliyet Dizilimi
Share:

23 Ekim 2014 Perşembe

En ilginç bazı gerçekler

  1. Satranç'da, evrende bilinen tüm atomların sayısından daha fazla sayıda, mümkün olan oyun ihtimali (iterasyon) vardır.
  2. Bir foton parçacığının, güneşin çekirdeğinden, güneşin yüzeyine ulaşması için geçen süre, 40.000 yıl olmasına rağmen, bu fotonun, güneş yüzeyinden dünyaya ulaşması sadece 8 dakika sürer.
  3. 1.200.000 adet sivrisinek, tek bir seferde, normal bir insanın vücudundaki tüm kanını emebilir.
  4. Yazılı dili, Mısırlılar, Sümerler, Çinliler ve Mayalar, birbirlerinden bağımsız olarak keşfetmişlerdir.
  5. Eğer bir insanın oluşturan tüm atomların arasındaki boşluk ortadan kaldırılabilse idi, tüm dünya nüfusunu, bir elmanın içine sığdırmak mümkün olurdu.
  6. Bal bozulmaz. 3000 yıllık bir balı, rahatlıkla yiyebilirsiniz.
  7. İspanyol milli marşında hiç sözcük yoktur.
  8. Ölü insanların tüyleri diken diken olabilir.
               Artık bunları da, öğrendiniz ya, bu dünyada sırtınız yere gelmez. 

Share:

Komik yazılı tişörtler

Bir süredir, özellikle yaz aylarında, sıklıkla, genç yaşlı, kadın erkek, herkesin sırtında görmeye alışık olduğumuz tişörtler, bir billboard, bir resim tuvali, bir mesaj panosu, şekline dönüştü. Çok hoş tasarımlı, çok esprili, bazen çok muzur, bazan siyasi, bazen sosyal mesaj veren bu tişörtler, hayata ve insanlara, açıkçası bir renk kattı. Kişiye özel tasarımları da olan, kişisel size özel mesajlar da yazdırabileceğiniz, bu tişörtler, diyeceğini diyemeyen, aşkını söyleyemeyen, söyleyebilse de, farklı, yada esprili bir şekilde söylemek isteyen kişilere de, bir çare oldu. Bu işin, artık bir sektör olduğunu hisseden, gören ya da, umut eden, bir takım yatırımcılarda, bu işe girişmeye karar verdiler ve bir anda piyasada ve etrafta, bu tür tişörtleri üreten, satan, onlarca, yüzlerce firma ve mağaza türeyiverdi. Bunların arasında, bu işe gerçekten profesyonel şekilde yaklaşan, tasarım ve üretimleri ile, fark yaratmayı hedefleyen ve bunu başaran ya da başarabilecek firmaların başında da, interneti çok iyi kullanan yatırımcılardan Markafoni kurucularından, Sina Afra, Tolga Tatari, Ahmet Emre Sarı'nın yanısıra, yemeksepeti.com'un yaratıcısı, Nevzat Aydın ve mynet'in kurucusu Emre Kurttepeli'nin kurucuları arasında bulunan  goboti.com'da vardı. Vardı diyoruz, çünkü vardı, artık yok. Kapandı. Şimdi niye kapandı, neden kapandı, acaba ortaklarmı anlaşamadı, biri bi diğerine madikmi atmaya çalıştı, aralarında ne huysuzluk çıktı, adamların karılarımı anlaşamadı, bilemiyoruz. Sonuç olarak, olmadı yani, kapandı. Üzüldük. Şu anda hale hazırda, bu tür tasarım tişörtler üreten, satan, satabilen, firmalar hala var ve hala iyi şeyler üretmeye ve satabilme mücadelesine devam ediyorlar. Umarız, hayatımıza renk, espri, zeka, farklılık katan, bu tişörtler ve bu tişörtleri giyenler çoğalır ve kalan sağlar da, bizim olmaya devam ederler.
Aşağıda, bu tişörtler üzerinde gördüğümüz, yazı ve sloganlardan bazılarını sizlerle paylaşalım.


  1. Türkçeyi koruma ve doğru kullanma kanununa OKEY.
  2. Deliyi adam edemem ama adamı deli ederim.
  3. Bu aralar 3 kişi takılıyoruz. Ben, keyfim, kahyası.
  4. Bayandan az kullanılmış 2. el temiz erkek 87 model gönül yarası yoktur. 
  5. Beni giymek kot ister.
  6. Ben çapkın değilim, sadece doğru kadını arıyorum.
  7. Önde: Beni beğendi isen arkaya bak. Arkada : Baktı salak
  8. Ben şizofren değiliz.
  9. Rakı is the answer but i don't remenber the question.
  10. Ölürsem kabrime gelme sıkışırız.
Daha binlercesi, on binlercesi var. Bununla beraber, sadece esprili sözler içeren değil, çok güzel grafik çalışmalar da, taşıyan, bir sürü harika tişört, insanların beğenilerine sunuluyor. Sizede, sizi en iyi ifade ettiğini düşündüğünüz, bir yada birkaç tanesini alıp, giymek ve ortalıkta salınmak kalıyor. Umarız, bundan sonra, bu sektörde de, işini gereği gibi yapan firmalar piyasaya çıkar ve kalıcı olabilirler. .


Share:

Uykuya En Hızlı Dalma Yöntemleri



Bilginiz Olsun Bende işey yarıyor hoşunuza gidebilir.


Yatmadan önce lavabo ihtiyacınızı giderin. Yatmadan önce tuvalet ihtiyacını gidermek hem aralıksız hemde daha rahat uyumanızı sağlar.
Yastığınızı kabartın.Yastığı kabartmak hızlı uykuya dalmanızı kolaylaştır ve daha rahat uyuma imkanı sağlar.
Işık kaynaklarını söndürün.Yatmadan önce odanızdaki tüm ışık kaynaklarını söndürün. Bu sayede dikkatinizi uykuya daha kolay verebileceksiniz.
Derin nefes alın.Eğer derin nefes alırsanız beyin yorulur ve daha az düşünmenizi sağlar.
Az düşün, çok uyu.Ne kadar az düşünürseniz uykuya dalma süreniz bir o kadar kısalır.
Hareket etmeyin.Yatmadan önce yatakta fazla hareket ederseniz uyumanız zorlaşır ve hatta uykunuz bile kaçabilir. Bu yüzden rahat bir şekilde hareket etmeden durun.
En iyi pozisyonu seçin.Yatarken pozisyon çok önemlidir. Yamuk yatarsanız durmadan hareket etmek isteyeceksiniz. Size yüzünüzün tavana bakmasını, vücudunuzun düz bir şekilde durmasını öneriyorum.
Su için.Yatmadan önce su içmek uykuya dalmanıza pek etki etmese de uyku devamlılığı sağlar.
Etraftaki sesi yok edin.Odanızda en ufak bir ses varsa bunu yok etmeye çalışın.
Yazın Yazın sivrisinek sayısında bir hayli artış görülüyor. Bu yüzden odanıza 2-3 saat önceden sinek ilacı sıkın.
Yatağı olduğu gibi kullanın.Yatakta telefon oynamak, televizyon izlemek gibi aktiviteleri unutun. Eğer yatağı işlevinden farklı bir şekilde kullanırsanız vücut oranın uyuma yeri olduğunu anlamayacaktır.
Rahat giyinin.Uyurken rahat giyinmek çok önemlidir. Dışarıdan geldiğiniz kıyafetle veya rahatsız kıfayetlerle(Kot gib.) yatmayın.
Düzene girin.Düzenli bir yatma-kalkma saatinin olursa beyin bu saatlerde uyku hormonu daha fazla salgılayacaktır. Kapıyı kapatın.Yatılan odanın kapısını kapayın. Çünkü siz yatsanız bile yatmamış bireyler olabilir. Bunların sesinden veya kullandıkları ışıklardan biraz olsa da kurtulabilirsiniz.
Share: