28 Ekim 2014 Salı

Blog Yazarlarinin Mutlaka Yapmasi Gerekenler

Her zaman soyledigimiz gibi blog'unuza trafik sağlayacak internet siteleri kullanmak. Trafikten kastımız gercek bir okuyucu kitlesi bunuda sağlayan siteler dunya genelinde fazla olsada Turkiye'de sınırlı sayıda.

BUMERANG
Bumerang, HÜRRİYET'in bir alt sitesidir ve guvenilirdir. Levellendirme yapısı vardır yani uyelik tipleri (bronz uyelik vs) sizler hurriyete trafik sagladikca BUMERANG da size trafik saglar bu olay soyle gerceklesir ; BUMERANGa giriş yaptiktan sonra HURPASS linkine tıklayıp sitenizin adresini, konusunu ve etiketlerini eklemeniz gerekmektedir. Sizin üyelik tipiniz yükseldikce bumerang'da sizin reklaminizi daha cok yapar. BUMERANG'in alt forumu olan bir forumda YAZARKAFEdir yazarkafede yazar olabilmenin yolu yüksek tipte üyelik gerektirir. Yazarkafede yazarlar üst düzey blog yazarlarıdır. Blog ipuclari paylaşırlar, buluşurlar, seminer yaparlar vs.


SOSYAL MEDYA HESAPLARI

Sosyal medya hesaplarinizi güncel tutun. Sosyal medyadan gelen trafik google'de üst siralara tutunmanızı sağlar. Hesaplarinizda blogunuzda paylastiginiz yayinlarin dişinda baska bilgilerde payalşın ve ziyaretcilerin hesabiniza olan ilgisini arttirir. Hesabinızda paylaşacaklarinizi arka arkaya sıkıştırmayin günün farkli saatlerinde paylasim yapin.

REKLAM DUZENI

Bilinmedik kötü size para ödeyeceğini soyleyen reklam siteleri kullanmayin. Bu sitelerden aldiginiz kodlar tiklanmadan kapanmayan reklamlar koyuyor veya okuyucunun gozunun onunden gitmeyen bir banner haline geliyor bu da sitenizin seviyesini düşürüyor. Sidebar kismina ve yayin altina koyacağiniz reklamlar size başaridan sonra kazançta getirir.
Share:

Seo Yaparken Sandbox Riskleri


Web sitenizi Google Seo ile birinci sırayaçıkartıp çok iyi kazançlar  elde etmek herkesin hayali.Bu nedenle web sitenize bir takım çalışmalar,daha doğrusu seo çalışmaları yaparsınız.Fakat web sitenize seo yaparken Sandbox‘a düşme riskiniz de mevcut.Seo Yaparken Sandbox’a Düşme Riskleri Nelerdir ?

1) Web sitenizi yeni açmışsanız birde onlarca kopya içerik girmeyin.

2) Web sitenizi yeni açmışsanız sürekli link kasmayın.

3) Web siteniz link kasılcak yaşa geldiği zaman çok fazla link çıkılmış (Çöplük Siteler)sitelerden link almayın.

4) Web sitenize giren ziyaretçi sayısı ile backlink sayınızın uyumsuz olması da ceza almanıza neden olabilir.

5) Hacklink,yapay hit gibi sahte işlemler yaparken yakalanırsanız ceza alırsınız.

6) Web sitenizin her yerini anahtar kelime ve etiketlerle doldurursanız ceza alabilirsiniz.

7) Web sitenizi legal olmayan sitelerle dost yaparsanız veya link alışverişi yaparsanız ceza 
alırsınız.

Tabi bu liste uzayıp gidiyor.Ama sizin en çok dikkat etmeniz gereken konular bunlardır.Web sitenize yaptığınız seo çalışmalarının boşa gitmemesi için herşeyi yerinde,zamanında ve ölçülü yapın.Seo çalışmaları yaparken zaten asıl mantık budur.Herşeyin bir zamanı vardır.Siz eğer hertürlü çalışmayı aynı anda yaparsanız bu size yarar değil zarar verir.Bu nedenle bu maddeleri iyi inceleyip mutlaka sitenize uygulamanız gerekir.
Share:

Blog Sahiplerinin Yaptığı En büyük Hatalar

  Merhaba webmaster bankası okuyucularım. Siz değerli takipçilerimiz, yeni makale ile karşınızdayım. Aldığım sorular üzerine makaleyi yazma gereği duydum. Bir çok blog sahipleri blogun asıl amacının dışında işler yaparak bir yerlere gelmeye çalışırlar. Tabii bu süreçte bazı hatalara düşmektedirler. Çoğumuz bu hataları yaptık lakin hatalardan ders çıkaranlar da oldu hala devam edenler de... Bizler bu hatalardan ders çıkarmayı öğrenmezsek çok sıkıntı çekeriz. Blog sahipleri ve yazarlarının düştüğü başlıca hatalara göz atalım ne dersiniz? Belki içlerinde yaptığınız hataları keşfedip ders çıkartırsınız. Makaleyi yazma amacım da buydu. Hatalardan ders çıkartmayı öğrenerek siz değerli blog sahipleri bloglarınızı daha iyi yerleri taşımanıza az da olsa katkıda bulunmak istiyorum.

   Blog yazarlığı yapmak zor iştir. Blog yazarı olmak isteyen bir insanda emek,hırs ve öğrenme isteğiolmak zorunda. Blog yazarlığı konusu ile makalenin ne anlamı var? diyeceksiniz. Blog yazarlığı yapmayı tam olarak beceremediğimiz için zaman zaman bu hataları yaptık. Blogun ne işe yaradığını? İnsanlara nasıl hizmet etmemiz gerektiğini? gibi blogun asıl amacı hakkında yeterli bilgiye sahip olamadığımız için hata yapmaya her zaman elverişli oluyoruz. Blog, forum platformu gibi kopyalama yapıştır yapılan alıntı konuların paylaşıldığı bir platform hiç bir zaman olmamıştır. Blog benliğinizi temsil ediyor. Blog sizin sanal ortamdaki karakterinizin bir yansıması olarak düşünün. Siz benliğinizi başkalarını taklit ederek oluşturmaktan mı yanasınız? Çoğunuzun "Hayır" dediğini duyar gibiyim. Blogumuzu da öyle yapmayalım öyleyse? Alıntı konulardan uzak bizi yansıtan bizi temsil eden makalelerin olduğu yani bizim duygularımızın da azda olsa yer bulduğu bir platformu kurmaya ne dersiniz? Tabii bunları yapmak o kadar da zor değil. Ama "ZAMAN" istiyor. Zaman ile birlikte sabır. Ne kadar sabırlı olursak o kadar iyi iş yapabiliriz. Acele işe şeytan karışır diye boşuna dememişler. Her iş böyledir. Sabır ve zaman ister. Biz zamanı iyi kullanarak için sabrımızı da katarak işlerimizde başarılı olabiliriz. Ama bunları yaparken hırs ve öğrenme isteği de olacak bir insanda. Ya hocam bunları biliyoruz bize asıl makalenin amacını söyle neymiş bu hatalar? benzeri cümleleri söylediğinizi duyar gibiyim. Blogun asıl amacını nasıl yaratmamız gerektiğini öğrenmediğimiz sürece bu işte başarılı olmamız imkansıza yakındır. Blogun özgün olması en gereken konudur. Blogun özgün olacak arkadaş. Çalma çırpma, alıntı konulara gerek yok. Blogunda böyle işlere izin vermeyeceksin.

Blog ile özgünlük arasında bağıntıyı anlatan bir makalemiz var. Göz atmak isterseniz; Blog'da Alıntının Ne İşi Var? adlı makalemizi okuyarak bu konuda bilgi sahibi olabilirsiniz. Piyasada bir çok blog birbirine benzerdir. Nedense bu tip bloglar tutulmuyor. Aynı konuyu binlerce blog farklı farklı şeyler ekleyerek anlatmış. Ama işin amacı hep aynı. Böyle blogların tutulması çok nadir görünen bir durumdur. Biz de bu işe dikkat ederek blogumuza bizi yansıtan bir tarz yaratmalıyız. Bu tarzı nasıl yaratırız? Tarz yaratmak hem kolay hem zor iştir. En basitinden ziyaretçiyi yormayan bir tema her zaman birinci plandadır. Basit bir tema bulmak ile başlayabiliriz. Basit ama hoş olacak tema. Çok da basit olmasın biraz özelliği olsun. Genellikle bu sıralar turuncumavi ve kırmızı renkteki temalar meşhur. Sizlere turuncu bir temayı öneririm. Tabii ne demiştik başta? Sizin benliğinizi yansıtır blogunuz. Siz nasıl isterseniz öyle davranın tema konusunda. Ama dediğim gibi sade tema her zaman rakiplerinizden önde olmanızı sağlar. Temayı hallettik diyelim. Sadece tema ile tarz olacağınızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. İçerikleriniz ilgi çekici olmalı. En önemlisi de başlık. Başlığı ilgi çekici yazmaya özen gösterin. Bir tavsiye; Başlığı makaleyi yazdıktan sonra yazın. Eminim ki çok daha ilgi çekici ve makaleyi yansıtan başlık bulacaksınız. Makale yazma diliniz de farklı olsun. Bilirsiniz uzun makaleler pek okunmaz. Sadece göz gezdirilip geçilir. Siz makalenizi ilgi çekici bir şekilde yazın. Okuyucuyu makaleden ayırmayın. Okudukça okuyası gelsin. Bunu yapmak sizin yeteneğinize bağlı. Makale yazmanın da bir çok kuralı var. İmla kurallarına ve noktalama işaretlerine önem göstermeniz şart. Bariz hataları ayıklamanız gerekiyor. Her makalenizde en az 2-3 tane resim bulundurun. Çok faydasını göreceksiniz. Makaleniz tabii özgün ve uzun olacağından arama motorları size tolerans sağlayacaktır. En az 350 kelime bir makale kısa sürede index alırken; 50 kelimelik kısa bir makalenin index alması çok zordur. Makalenizin en az 350-400 kelime olmasına özen gösterin. Uzun makale yazmak şart değil. Ama uzun makaleler teknoloji, sosyal medya ve internet bloglarında önemlidir. Uzun makale yazmak siz blog sahiplerinin işine gelir. Sizi rakiplerinizden bir adım önde götürecektir. Kişisel blogu olanlar ise makale yazmaya hiç dert etmesinler. Dilediğiniz gibi yazın makalenizi. İmla ve noktalama işaretlerine dikkat ediniz yazar iken.

 Kişisel Blog sahipleri için eskiden yazmış olduğum bir makalem var oraya bakarak daha çok bilgi sahibi olabilirsiniz. Kişisel Blog Nasıl Olmalı?Güncellik... Bugün pek söz etmedik bu konuda ama değinmeden geçemeyeceğim. Güncellik bir blogun diğer bloglardan en önemli artısı ve eksiğidir.  Blogunuzun bir ritmi olsun. Bazıları günde 10 makale paylaşırken diğeri 1 makale paylaşır. Bazısı haftada 1 makale bazısı hafta da 3 makale. Ama hep bir ritim vardır. Siz bu ritmi tutturursanız ziyaretçiniz de bu ritme alışması beklenir. Okuyucunuz bu ritme alıştığı zaman sizin için pozitif yönde bir iş olacaktır. Yazılarınız daha fazla okunacaktır. Çünkü sizden beklenen günde oradasınız ve okuyucularınıza bir yazı sundunuz. Böylece mükemmel bir kitleye sahip olabilirsiniz. Güncellik arama motorları tarafından da özgünlük kadar önemlidir. Hedefimize ulaşmakta sıkıntı çekmeyiz bunları yapar isek. Blogger alt yapısına sahip olan sitelerin özel bir seo çalışması yaptırmasına yahut yapmasına hiç gerek yoktur. Zaten blogger alt yapısına sahip olduğundan dolayı hazır bir seo geliyor. Seo çalışması yapmak için uğraşarak asıl amacınız olan blogunuzu unutmayın.





   Makale biraz uzun oldu sanırım. Fazla uzatmadan bitiriyorum. Erinmeyip okuyan takipçilerime veya yeni
ziyaretçilerime teşekkür ediyorum. Blog sahipleri, hepinize başarılar ve iyi bloglamalar.
Share:

27 Ekim 2014 Pazartesi

Telefonunuzu Şarj Süresini Uzatmak İçin 3 Önemli Kural


Telefonunuzu Şarj Süresini Uzatmak İçin 3 Önemli Kural,


Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya kullanımının da artması, mobil cihazlarımızın şarjlarının çok kısa sürede bitmesine neden oluyor.

Akıllı telefonlarla birlikte sosyal medya kullanımının da artması, mobil cihazlarımızın şarjlarının çok kısa sürede bitmesine neden oluyor. Sürekli şarj etmek de bataryaların ömrünü kısaltıyor. Peki bataryalı olarak kullandığımız elektronik cihazlarımızın batarya ömrünü uzatmak için neler yapmalıyız'44 yıldır Türkiye'nin enerji çözümleri markası olarak hizmet veren Tunçmatik'in Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Özer, konuyla ilgili ipuçları veriyor;Cihazın Orijinal Şarj Aletini KullanınBataryanın uzun ömürlü olmasında kullanılan şarj aletinin etkisi oldukça büyük. Orijinal olmayan bir şarj aleti kullanıldığında cihazın pili daha çabuk ölür. Telefonunuzun orijinal şarj aletinin bozulması durumunda, kesinlikle yine cihazın kendi orijinal şarj aleti alınması önerilir. Aksi takdirde cihaz zarar görür. Şarj aletleri birbirine benzese de, çok mecbur olmadıkça farklı bir modelin şarj cihazı kullanılmamalıdır. Çünkü bunların güçleri farklılık gösterebilir.Şarjın Tamamen Bitmesini Sağlayın ve Tam Dolu Bataryayı Şarjda BekletmeyinKesinlikle cihazınızın şarjı tamamen bittiğinde şarja takın. Cihazınızı 'batarya zayıf' uyarısı verdiğinde şarja takmanız, bataryanızın ömrünü uzatacaktır. Bununla birlikte %100 dolu bataryanızı şarjda bırakmayın. Sıklıkla gece yatarken şarja takılan elektronik cihazlar için bu durum çok tehlikelidir.Şarj İşlemi Yarıda KesilirseCihazınız şarjdayken elektrik kesilir ya da acil bir işiniz çıkıp bataryanız tam dolmadan şarjdan çıkarmak zorunda kalırsanız, şarj tamamen bitene kadar cihazı kullanmaya devam edin. Şarjı tamamen bitmemiş cihazı tekrar şarj etmeye kalkmak bataryanın ömrünü kısaltacaktır.
Share:

Animasyonlu Saat

Merhaba Arkadaşlar bugün sizlere çok güzel animasyonlu bir blogger eklentisini paylaşacağım. Eklenti flaşh animasyonlu bir saat. Sade bloglar için kullanıma uygun.


Demo:
Share:

Matruşka Nasıl Yapılır?




Matruşka, (Rusça: Матрёшка, telaffuz: [matriyoşka]) Rus yapımı bir oyuncak bebek türüdür. Ahşap el yapımı olan bebekler ortasından açıldığında başka bir bebek çıkar, onu açtığınızda yine başka bir bebek çıkar. Tek anne figürünün içerisinde iç içe yerleştirilmiş beş veya yedi bebekten oluşur.
Matruşka bebeklerin 1890 yılında Moskova yakınlarında bulunan Abrentsevo Malikanesi'ne ait Çocuk Eğitim Atelyesinde doğduğu iddia edilmektedir. Birçok meşhur ve yetenekli Rus sanatçı, yerel oymacılar ile birlikte Abrentsevo Malikanesi'nin sahibi Mamontov’un atölyesinde çalışmaya başlarlar. İsmini çok beğenilen bir bayan olan Matrioska'dan aldığı söylenir.
Matruşka hem oymacılık hem de resim açısından Rusya’nın imajı ve ruhudur.
Matruşkalar genelde geleneksel Rus kıyafeti olan sarafan giymiş bebekler şeklinde boyanır. Ancak bazen Sovyetler Birliği liderleri olarak çizilmiş olanları da vardır.





Share:

Karakter Hikayeleri : Akali




İonian Adasının dengesini düzenlemeye kendisini adamış eski emirler var.Düzen,kaos,aydınlık,karanlık her şey bu evrenin bir tarzıdır ve mükemmel bir uyum içinde olmalıdır.Bu emirler Kinkou diye bilinir ve O, gölge savaşçılarından üç kişilik bir ekibi uygun bulmuştur.Akali, kutsal Ağaç Budama görevi emanet edilen bu gölge savaşçılarından biridir-Valoranın dengesini bozmakla tehdit edenleri ortadan kaldırmak. Savurgan bir artist savaşçı,Akali yumruk yaparak annesiyle eğitimlere başladı.Annesinin disiplini acımasız ve affedilemezdi,temel ilkesi bunu belirtir "Olması gerekeni yapmalıyız.".14 yaşında Kinkou için resmi görev aldığında asılı duran zinciri elindeki balta ile kesmeliydi.Hiç soru yok - Gölgenin Yumruğu olarak annesinin yerine geçmeliydi.O diğerleri tarafından ahlaki olarak sorgulanabilen ama annesinin bozulamaz öğretileriyle birlikte rolünün getirdiklerini yapmak zorundaydı.Şimdi O arkadaşları Shen ve Kennen'le Valoranın dengesini sağlamak için çalışıyor.Bu kutsal takip şaşırtıcı olmayan bir biçimde Adaletin Sahasına kadar üçlüye eşlik etmiştir. ''Gölgenin Yumruğu ölümün perdesini aniden vurur.Dengeyi engelleme.''
Share:

Karakter Hikayeleri : Draven



"En iyi" olanın her gün herhangi bir yerde bir barda oturmak olduğuna karar verdim. Kardeşi Darius'un aksine, savaşlardaki galibiyet Draven için asla yeterli olmadı. O takdir, alkışlanma, görkem için can atıyordu. Önce Noxus askeriyesinde azamet aradı fakat yeteneği etkileyici olmasına rağmen önemsenmedi. "Draven" yöntemini dünya ile paylaşmak için susamıştı ve dikkatini hapishane sistemine çevirdi. Orada açılış oyununda sıkıcı infaz işini yaparak istediği ünü yaptı. Draven'in ilk infazında, ölüme mahkum tutukluya sevgili canı için kaçmasını söylediğinde seyircileri şok etmişti. Tam tutuklu görüş alanından çıkıp kaçmak üzere iken, Draven kusursuz bir şekilde baltasını fırlatarak onu yere yığdı. Bundan sonra Draven tüm idamlarında tutuklulara zırhlı eldiven fırlatıp onlara hayatları için son bir şans verdi. Bu denemeyi kendi kişisel sahnesinde kullanarak idamları eğlence işinin lider formlarından biri haline getirdi. Umutsuz tutuklular ondan kaçmaya çalışırken seyirciler kendinden geçerdi. Asla başaramadılar. Kutsal Noxus siyah cellat üniformalarını reddedip parlak kıyafetler istedi ve idamlarda kendine özgü gelişmiş hareketler uyguladı. Kalabalık Draven'i faaliyet halinde görmek için akın etti ve performanslarının hikayeleri çok çabuk yayıldı. Popülerliği arttıkça şişirilmiş bir egosu oldu. O ilgi odağıydı. Çok geçmeden hedefleri kapsamında Noxus nüfusu büyüdü. O Draven'in şanlı kahramanlıklarını tüm dünya için sergilenmesi gerektiğine karar verdi.
Share:

26 Ekim 2014 Pazar